Google’ın 2013 yılında satın aldığı ve geliştirerek SoftBank’a sattığı robot geliştirme şirketi Boston Dynamics daha önce tanıttığı Atlas isimli insan modelli robotunun yeni hareketlerini yayınladı.
Videoyu aşağıdan izleyebilirsiniz. Kimilerine çok sevimli güzel ve teknolojik bir gelişme gibi görünürken kimi insanları da ürkütüyor, korkutuyor.
Sevinmeli mi, korkmalı mı?
İzlediğimiz robot filmlerinde robotlar programları doğrultusunda buluyor, yakalıyor ve imha ediyor. Zırhlı ve donanımlı üretilmesi uzaktan kumanda edilmesi veya programlanması dahilinde kendi kendine operasyon yapabilmesi mümkün olan bu robotlar ne işe yarayacak.
Ben videoyu izlerken bu robotun evi süpüreceğiniz, yemek yapıp köpeği parka gezdirmeye çıkaracağı hissiyatını hiç yakalayamadım. Tipi de böyle bir işte kullanılacağını anlatmıyor zaten.
Savaşta mı kullanılacak?
Dünyada teknoloji ve bilim maalesef ki “kötü adamlara” hizmet ediyor. Bütün bunlar bir tarafa en korkutucu tarafını anlatayım şimdi.
Kullandığımız teknolojik ürünlerin hayatımızı kolaylaştırmaktan daha büyük bir işlevi var. Özellikle telefonların tamamen “kötü adamların” eline veri sağlamak gibi önemli işlevler sağladığını duymuşuzdur. Bu verilerin robotların programlarına yüklenmesi ile neler olabilir?
-Yüz tanıma sistemi ile telefonumuzun tuş kilidini açıyoruz, sosyal medyaya fotoğraflar yükleyerek fiziksel bilgilerimizi veriyoruz. Bu bilgilerin yüklendiği robot, “düşmanını” %99,5 doğruluk oranı ile tanıyabilecek.
-Konum hizmeti kullansak da kullanmasak da telefon yanımızda olduğu sürece konumumuz “big data’da depolanıyor. O an neredeyiz, daha önce hangi zamanlarda nereye gitmiştik hepsi “kötü adamların” bilgisi dahilinde. Robotlar düşmanı kolayca bulabilecek.
Bu teknoloji bizi nereye götürür:
-Robota kimi veya kimleri bulup yok etmesi gerektiğini isim isim veya kişi kişi söylemelerine gerek yok. Sosyal medyada insanlığın bütün bilgileri mevcut. Nasıl ki ilgi duyduğu konuyla alakalı kişilere reklam gösterilebiliyorsa belirlenen kriterlere göre robotların hedef grubuna dahile edilebilecek. Örneğin din, etnik köken, milliyet gibi seçenekler robota tanımlanıp o kriterdeki herkesin düşman olarak görülmesi sağlanabilecek. Bunun için çok ileriye gitmeye gerek yok şu anda big datada mevcut bilgiler bütün bu imkanları sağlamaya yeterli olabilecek düzeyde.
İnternette, telefonda, bilgisayarda yaptığımız her bir aktivite ile dijital dünyada bir iz bırakıyoruz. Bu izler big data da depolanıyor. Şimdilik bize gösterilecek reklamlar için kullanıldığı biliniyor. Ama benim tahminim (kuvvetle muhtemel) dünya siyasi hayatını etkilemek için de gizli olarak kullanılıyor. Bunu bir sonraki başlıkta yazacağım.
Oturup bir düşünün:
Sizin yüzünüzü tanıyan, nerelere gittiğinizi, arkadaşlarınızın kimler olduğunu, ailenizi, hobilerinizi, çalıştığınız yeri, dini inanışınızı, siyasi görüşünüzü, ses tonunuzu ve dahi ruh halinizi tanıyan bir robot karşınıza dikildi. Bütün bu bilgileri elinizdeki telefonla ve kullandığınız uygulamalarla ona siz verdiniz. Şimdi şu an bütün bunlar “kötü adamların” ellerinde ve robotlar onların verecekleri emirleri bekliyorlar.
İlk Yorumu Siz Yapın